Tabi ki sevdiğimiz gibi sevmediğimiz de olacak...
Bu üstteki kitabı daha minicikken sayfalarını çevirmeyi sevdiği için almıştık. Ucuzdu fiyatı, yırtar diye tercih etmiştik ama hiç de beklediğimiz gibi olmadı. Sapasağlam, üstüne düşsek şimdiye yırtılırdı ya neyse... Gerçi bizimkinin kitap yırtma huyu yok, hatta yırtık bir sayfa görünce "ben bebekken yırtmışım" diyor. İşte Helikopter böceğine olan sempatiminde katkısı ile aldığımız kitabı anlat deseler anlatamam hiç, okumadık. Oysa ki en büyük kitabımız o, belki en resimlisi ama ilgimizi çekmemiş ne yapalım....
Bu da deniz kızının hikayesi. Prenses tutkumuzun tavan yaptığı bir okul çıkışı migrostan alındı. 1 defa okuduk.
Anneannemizin hediyesi. İçinde şiirler var pek resimli değil. Henüz pek kavrayamadığından sevmedi.
Bu peri hikayesi çizgi film olunca sonsuz defa izleyebiliyor ama nedense kitabını hiç sallamadı. Eve kadar elinde taşıdı o kadar...
Bu da ilk kitaplarımızdan çok tatlı, resimli bir seri. Çok faydalandık küçükken. Şimdi arkadaşımın bebeğine hediye olmak üzere...
Bu kitabı da nereden buldu nasıl aldı hiç bilmiyorum. Çok kötü bir kitap, bir kere hikayenin kendi içinde devamlılığı yok ve resimler çok karmaşık.
Çok ısrar edince aldım dayanamadım. Resim yapan bir barbie ne kadar kötü olabilirdi ki? Çok fazla yabancı isim var, değil çocuk ben bile bu kimdi neydi? diye düşünüyorum. Sanırım sevmeme sebebimiz bu oldu.Yoksa hikaye fena değil çizimlerde hoş.
Bu kitap resimsiz bir kitap daha çok büyük çocukların okuması için. Alış sebebim resimler olmadan belki kendimiz hayal ederiz diyeydi. Ama çok şey beklemişim galiba olmadı. İlerde tekrar denenmek üzere rafa kaldırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder