Translate

12 Eylül 2012 Çarşamba

broşür merakımız

Bizimki bu reklam broşürlerini keser, evirir, çevirir bana bunu alar mısın şunu alar mısın anne bu ne bu yoğur mu bu yağ mı diye ezberler durur. Kız çocuğu işte çekirdekten yetişiyor alışverişe. Bu gün de markette bu ne kadar acaba deyince şok oldum daha önce hiç böyle şeyler sormazdı bugünlerde zaten patlak veren yeni cümlelerimiz var mesela yaşlı bir teyzeyi gösterdim bak nine nine diye "aaa Sedat'ın ninesine benzinyor" demez mi. Bir gün de parktan ayrılıp eve gitme ağlama ve cığızlamaları esnasında ben o yuvarlak eve gitmek istemiyorum kahverengi evime gidicem demişti. Yuvarlak ev şimdiki evimiz balkonları hafif kıvrık yani yuvarlakça kahverengi evde Ardahan daki evimiz. Artık şu kahverengi ev meselesi her ağlamada her hoşuna gitmeyen durumda hoop su yüzüne çıkıveriyor ve artık yüreğimizi yakıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder