Translate

26 Eylül 2012 Çarşamba

Dil bayramınız kutlu olsun

*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı. *Puffy** yorganını kaldırdı. *Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp *Adidas** terliklerini giydi. *WC** 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti. *Clear** şampuan ve *Protex** sabunuyla duşunu aldı. *Colgate** ile dişlerini fırçaladı. *BRAUN** ile saçlarını kuruttu. *Bill's** gömleğini ve *Pierre Cardin** takımını giydi. *Lipton** çayını içti. *Sony** televizyonda medya özetlerini ve *flash** haberleri izledi. * *Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine *'BYE'** deyip *Peogeot** otomobiline bindi. *Blaupunkt** radyosunu açarak, *rock** müziği buldu. Ağzına bir *Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki *Mega Center** 'daki ofisine varınca, *Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı. *Microsoft Excel'e** girdi. *Ofisboy** 'dan *Nescafe** 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için *Grissini **yedi. Öglen *Wimpy's Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü, *Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi. *Camel** sigarasını yakıp *Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı *Image Bar'** a uğrayıp *JB'** sini yudumladı, sonra köşedeki *Shopping Center** 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği *Ariel** deterjan, *Ace** çamaşır suyu, *Palmolive** şampuan, *Gala** tuvalet kağıdı, *Sprite **gazoz ve *Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı. *Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le *Galleria** 'ya giden Ahmet Bey, *Showroom** 'ları dolaşıp *Converse** ayakkabı, * *Lee Cooper blue jean** satın aldı. Akşam evde bir gazetenin verdiği *TV Guide** 'a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında *zapping** yaparak, *First Class** , *Top Secret** , *Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda *Outdoor** dergisini karıştırdı. Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti. ** 'Ne mutlu Türk'üm diyene!'** diye gerindi ve uyudu. *Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder