Translate

13 Eylül 2012 Perşembe

sık hasta olan çocuk

Başta benim kızım da dahil olmak üzere tüm çocuklar maalesef enfeksiyonlara çok yatkınlar. Bunun nedenleri arasında hem kendilerini koruma bilincine sahip olmamaları hem de bağışıklık sisteminin tam olgunlaşmamış olması başta gelir. Anne karnında belli miktarlarda koruyucu antikor dediğimiz ürünler çocuğa geçer, bu antikorların ömrü maalesef ömür boyu koruyacak kadar uzun değildir. Yaklaşık 2 yaşa kadar korur bir miktar korumasına da daha sonra koruyuculuğu hızla azalır. Aynı zamanda anne sütüne geçen antikorlar, savaş hücreleri ve bazı maddeler çocuğu emzirme süresince korur. O yüzden emzirmenin çok kıymetli olduğu söylenir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda anne sütünün yalnızca emzirme döneminde değil, çocuğun tüm yaşamı boyunca faydalı etkileri olduğu diyabet, tansiyon, kanser, çeşitli immün hastalıklar, obezite, alerjik hastalıklardan koruduğu da saptanmıştır. Bu araştırmalar binlerce çocuk değerlendirilerek yıllarca kayıt tutularak hesaplandığından "yok canım benim babam 4 yıl emmiş yinede şeker hastası işte" dememek lazım. Şekerin başlangıç yaşını etkilemiş olabilir belki 5 yıl daha erken ortaya çıkacaktı da 5 yıl geç oluştu bunun aksini kim ispat edebilir? Veya seyrinde hafif gidişlere yol açıyor olabilir. Yıllarca tedavi alan ve yaşantısını sağlıklı bir şekilde sürdüren şeker hastalarıda var erken dönemde böbreklerde hasar oluşturup hastanın diyalize girmesine sebep olan da var... Çocukların işte bu hem sütün hem anne karnındayken geçen antikor ve bazı maddelerin koruyuculuğunun azaldığı dönem ne hikmetse tam da çocuğun çevreye açıldığı artık parklarda sokaklarda oynadığı döneme denk düşer. Tabi doğumdan itibaren yapılan koruyucu aşıları da unutmamak lazım. Aşıları başka bir yazımda ayrıntılı anlatacağımdan sokaklarda dokunduğu heryerden havadan sudan buluttan nem kapan çocuklara dönelim. Bu dönemde ise çocuğu koruma konusunda aile devreye girer. Okula giden kardeşi olan çocuklar, kalabalık ailelerdeki çocuklar, okula, kreşe yeni başlayanlar anneleri, bakıcıları ağzıyla kuş da tutsa daha çok hasta olur. Okulların yeni açıldığı şu dönemde özellikle bu yazıyı paylaşmak istedim. Öncelikle sık el yıkama, dışardan eve gelince el yüz hatta kol yıkanması, başkalarının bardağından, suluğundan ortak kullanımın yanlış olduğunun öğretilmesi fiziksel koruma yöntemleriyken,yazının ana konusu bağışıklık sistemi ile doğrudan ilişkili olduğu saptanmış beslenmeden bahsetmek istiyorum. Beslenmede A vitamini, E vitamini, C ve D vitamini ağırlıklı beslenme demir, çinko, selenyum, omega-3'ten zengin diyet probiyotik, prebiyotik ve bol sıvı tüketimi en önemli başlıklar. Vitamin takviyesi yerine doğal yollardan temin edilmiş bu besin öğeleri daha kıymetli. Sıvı tüketimiyle ilgili sıkça yapılan bir yanlıştan bahsetmek istiyorum: Hiç te önermediğimiz çay, kahve, meşrubat ve hazır meyve suları asla suyun yerini tutmaz çünkü içindeki maddeler nedeniyle zaten böbrekten daha fazla sıvı atılımı sağlar; yani bir bardak meşrubat= 2 bardak idrar diye örneklesem sanırım anlatmış olurum. Sık hasta olan çocuk eğer çocuk doktoru ve kulak burun boğaz uzmanı tarafından değerlendirilip geniz eti ve bademcik operasyonuna yönlendirilebilir. Alerjik rahatsızlığı olanlar daha sık hasta olur. Grip aşısı hastalıkların daha az sayıda ve daha hafif seyirli geçmesine neden olabilir. Aylık iğne konusu da bazı hekimlerce yapılan yanlış uygulamalara sebep olabilmekte çocuk doktoru değerlendirmesi ve önerisi sonrası kullanılmalı ve ayda bir değil 3 haftada 1 çünkü iğne 3 hafta koruyuculuğa sahip.İşin özeti fiziksel ve besinsel korumayla bağışıklığın devam ettirilmesi lazım. Burun tıkanıklığına özellikle dikkat etmek lazım ağızdan nefes alan çocuğun boğazı kurur ve bu hasarlı alana mikroplar daha kolay yerleşir. Oda içi nemlendiricileri kuru havası olan yerleşim yerlerine öneriyoruz ama kesinlikle 24 saat boyu değil en fazla 12 saat çünkü çok nemli hava da bu sefer allerjik maddelerin havada daha fazla asılı kalmasına alerjik hadiselerin artmasına neden oluyor. Ayrıca ev içinde sigara içen biri varsa bu da sık hastalığa sebep olabiliyor. Balkonda içme, 100 metre, 300 metre ilerde içme hiç fark etmiyor, gerçekten zarar vermemesi için bir tek sigaradan sonra tüm giysilerin değiştirilip duş alınması gerekiyor. Ayrıca sigara içen ebeveyn ilerde çocuğuna kötü örnek olup çocuğununda içmesine sebep olarak ileri dönemdeki sağlığını bile etkilemiş oluyor. Bir de pasif içicilerin üstüne sinmiş koku,duman da çocuklara zarar verebiliyor.Not: Sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarla ilgili ayrı bir yazım olacak. İyilik ve sağlıkla kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder