Market gezmeyi oldum olası sevmişimdir. Kızımın da benden aşağı kalır yanı yok. Evimize en yakın ve en kapsamlı market Migros. Çocuklar nasıl girer girmez soluğu çikolataların başında alırsa bizimki de soluğu kitap, dergi reyonunda alıyor...
Bir kitap almadan da kolay kolay çıkmıyor. İşte bu Şeker Lili 'de böyle bir olayla hayatımıza giriverdi. Lili sebze sevmeyen bir çocuk ama ta ki ona sebzelerin ne kadar yararlı olduğunu anlatan bir bezelye tanesi ile tanışana kadar.
Kitapta çıkartmalar da var ve bu tabakların içindekileri siz yapıştırıyorsunuz. Bu küçük bilmecelerden bizimki çok hoşlandı.
Kitabın sonunda oyun, bulmaca fikri çok hoşumuza gidiyor. Hatta bazı kitapları bitirince "anne oyun yok mu" bile diyor. Ben de hemen bir oyun yaratıveriyorum. Hikayedeki olayla veya kahramanla ilgili sorular soruyorum.
Geçen gün aldığım bir kitapta resimde bir kurbağa sınıfta oturuyor, öğretmeni de başında. Elüşkom alıp bana okuyor sözde "kurbağacık sınıfta oturuyor, öğretmenim Tuna bana vurdu, Yiğit beni dövdü diyor" demez mi... Tuna ve Yiğit kreşten sınıf arkadaşları. Çok güldüm, onun için sınıf ve öğretmen şikayet edilen bir yer gibi bir algı yaratmış demek ki. İspiyoncu kızım benim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder