Translate

23 Ekim 2012 Salı

zuzu bayramı

Şimdi kapılarda ne kadar pis koksa da dünyalar tatlısı birer zuzu otluyordur. Çiğner çiğner bitiremez o lokmalarını, bir kerecik olsun insanın gözünün içine bakmaz... Evde sabah olsa da sevsem, ona yem versem diye bir bıcırık bekliyordur. Sonunun korkunçluğunu bile bile her seferinde yeniden bağlanmak değil midir çocukluk... Belki bu sefer kaçar, ya da acaba ipini çözersem diye planlar yapılırken asılı bayramlıklara dalan gözlerle , tatlılar hatırlanır, bir iki şeker, bir kaç kuruş harçlık sevdasına kurbanlığın başına gelen vahşet bile kabullenilir olur, çocukluk insan oğlunun hatırlanıp gözlenilebilen en ilkel halidir ne de olsa, anneler stresli ve gergindir yoğun bir hafta onları beklemektedir. Mahallenin çocuklarıyla sözleşilmiş, geçen bayram şekerin en güzelini, hatta çikolata ve para veren kapılar belirlenmiş, erkenden kimse ganimeti tüketmeden yola çıkmak için sözleşilmiştir. Sabah olur,bambaşka bir sabahtır o. Açık bir televizyondan Barış mançonun bugün bayram şarkısının melodisi gelir. Hangi bayramındır aslında bu şarkı hiç farketmez o anda zaten coşuverip taşan yüreciği pırlatmaya. Karıştırılan çayın kaşığının sesi bile bir tempo tutar bu melodiyle. Allanır pullanır herkes; el öpülür, nice bayramlar dilenir. Bayramlıkları kirletmemek için ayrı bir özen gösterilir. Et yemekten gına gelir, bazı etler ağızda büyürken zuzucuğun o kapkara önüne perde inmiş misali donuk bakışları gözlerin önünde canlanıverir, lokmayı yutmak daha da zorlaşır.. Sevdiklerinizle neşe dolu bir bayram geçirmeniz dileğiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder